23 Eylül 2014 Salı

Doğal Yağlarla Gelen Güzellik



Tarih boyunca biz kadınlar güzelliğimize önem verdik. Işıldayan bir cilt, pırıl pırıl saçlar, sağlıkla uzayan tırnaklar içindi bütün çabamız. Devir değişti doğal yağların yerini kozmatik ürünleri aldı. Tabii bir süreliğine doğal güzelliğini doğadan sağlamak isteyen hanımlar doğal yağlara geri döndü. Peki doğanın bu en saf mucizeleri neler?
   Değişen ekolojik denge ile birlikte güneş eskisinden de yakıcı artık. Uzmanların gün içerisinde dışarı pek fazla çıkmayın uyarısı çalışan hanımlar için bir haber olmaktan öteye gidemiyor ne yazık ki. Elbette güneş altında durmanın bazı bedelleri de olmuyor değil. Güneş lekeleri cildinizde yer almaya başladığı andan itibaren çöken hüzni elinizin tersiyle bir kenara itin ve gül yağının nimetlerinden faydalanmaya başlayın.

    Gül yağının cilt üzerinde etkisi olduğu gibi form korumak için de kullanıldığını da söyleyebiliriz. Bakımlı, temiz ve sağlıklı bir cilt için birkaç damlasını pamuk üzerine damlatarak cildinizi temizleyebilirsiniz.
Düzenli kullanıldığında güneş lekelerini, doğum lekelerini yok ettiği görebilirsiniz. Ayrıca yine düzenli gül yağı kullanımında kozmetik ürünlerinin yarattığı tahrişi yok eder ve bebeksiz bir cilde sahip olmanızı sağlar. Gündelik kullanım için makyaj temizleme toniği olarak da kullanılabilir. Tabii doğadan gelen mucizenin tıbbi amaçlı kullanılabileceğini söylemek yanlış olmaz.Alerjik bir cildiniz varsa gül yağı tedavi edici özelliğiyle sizi ve cildinizi eski sağlığına kavuşturur.
  

Portakal yağı cildi nemlendirici ve kuru ciltler için dengeli bir yağlandırma özelliğine sahiptir. Kuruyan cildinizi temizledikten sonra bir kaç damla ile masaj yaptığınızda faydasını göreceksiniz. Ayrıca zamanın acımasızlığını yüzümüzdeki kırışıklıklarla belli olunca cildi sıkılaştıran özelliğinden yararlanmamak için hiçbir sebep yok.Selülit oluşumunu durdurmak ve belirgin bir azaltmaya sebep olduğu bilinmektedir. Tabii tıbbi faydalarını da unutmamak gerekiyor. Ateş düşürücü ve ağrı giderici özelliğini saymazsak olmaz.
Yağlı bir cilde sahipseniz eğer beraberinde sivilce problemleri yaşadığınıza da eminiz. Tamamen doğal yollarla sivilcelerden ve sevimsiz izlerinden kurtulmanız da mümkün. Lavanta yağı tam sizin aradığınız şey.  
 Lavanta yağı güçlü bir antiseptik olmakla birlikte cilt lekelerini yoketmesiyle de bilinir. Günde bir kaç damla lavanta yağını cildinize ve sivilceli bölgelere uyguladığınızda belirgin bir rahatlama ayrıca sivilcelerde de azalma göreceksiniz. Son derece yumuşak dokunuşlarla yapılması gereken uygulamanın faydalı olduğunu sizde göreceksiniz.

    En az cildimiz kadar önemlidir saçlarımız. Pırıl pırıl saçları kim istemez ki zaten. Hacimli ve uzun saçlar ya da dalgası denizi aratmayan gür saçlar. Değişiklik amaçlı kullandığımız boyalar, yoğun kimyasal içeren kozmetik ürünleri ve dış etkenler saçlarımızın hacmini kaybetmesine, renginin matlaşmasına sebep olur. Ama doğal yağlar sayesinde bütün bunlar artık bir sorun olmaktan çıkıyor bizler için.
   Çabuk uzayan saçlar için çam terebentin esansı kullanılabilir. Son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz çam terebentinin kullanımı son derece kolay. Badem yağı ve susam yağıyla birlikte kullanılabileceği gibi 300 ml bebek şampuanının için yaklaşık 25-30 damla koyup iyice karıştırmalısınız. Günlük kullanımda anında etkisini görmeye başlayacaksınız. Şampuan olarak kullandıktan sonra krem kullanılmasında hiçbir sakınca yok. Dökülmeleri durdurduğu gibi zayıflayan saçlarınızı güçlendirir ve hızla uzamasını sağlar.
  Saf zeytinyağının faydalarını anlatmaya çalışsak oldukça kalın bir kitap olur herhalde. Yemeklerin eşsiz lezzeti, sağlığımızın koruyucusu zeytinyağını kişisel güzelliğimizde kullanmamızı kim engelleyebilir ki.
Saf zeytin yağını bir yumurta sarısı yarım limon ve birkaç damla tatlı badem yağı ile karıştırıp haftada 1 kez saçlarınıza sürüp bir saat bekledikten sonra yıkadığınızda farkı sizde göreceksiniz.
   Kuru saçlara sahipseniz hemen Buğday Yağı almanızı tavsiye ederiz. Dış etkenler ve yanlış kozmetik ürünlerin kullanımı sebebiyle kuruyan saç bir süre sonra ışığını ve nemini kaybeder. Bu durumda buğday yağı ve badem yağını karıştırıp haftada 2 kez saç diplerinize, saç uçlarına masaj yapıp bir saat bekletip saç tipinize en uygun şampuanla temizleyebilirsiniz. Bir süre sonra değişim sizi bile şaşırtacak.
   Tabii şu ana kadar saydığımız bütün yağlar sadece destekleyizi. Pırıl pırıl bir cilt ya da gür saçlar için biz kadınların uyması gereken çok daha önemli kurallar var. Sağlıklı beslenme, alkol ve sigaradan uzak durma, her gün olmasa da hayatımızda spora yer verme ve en önemlisi de bol bol su tüketme. Hayatınıza yaptığınız küçük dokunuşların büyük etkilerini sizlerde göreceksiniz.

Telli Haseki Hümaşah Sultan


   Osmanlı tarihi özellikle de harem uzun yıllardır herkesin ilgisini çekiyor. Ülkemizde gösterime giren ve ünü dünyaya yayılan Muhteşem Yüzyıl bu merakı ve ilgiyi perçinledi. Peki Osmanlı İmparatorluğu'nun bir dönemine imza atan, aynı zamanda çöküş sebeplerinden biri olarak kabul edilen "Kadınlar Saltanatı" döneminde sadece Hürrem Sultan, Nurbanu Sultan, Safiye Sultan ve Kösem Sultan'dan oluşan dört yapraklı yonca mı vardı? Bu sorunun detaylı cevabını uzman tarihçiler verir elbet ama yaptığımız araştırmalar böyle olmadığınu gösteriyor bize. Bir Kırımlı tarafından başlatılan ve yine bir Kırımlı tarafından sonlandırılan bu dönemde her biri birer romana konu olacak kadar zeki, alımlı ve güçlü kadınlar olduğu söylenir.
Osmanlı tarihinin en dominant kadınlarından biri olan Kösem Sultan'ın hayatı aslında hiç de kolay geçmemiş. Zekası ve kurnazlığı ile harmanladığı acımasızlığına rağmen Hürrem Sultan kadar kolay erişememiş isteklerine ki gelini Turhan Sultan tarafınfan boğdurulması da bu ihtişamın sadece görüntüden ibaret olduğunu bile gösterebilir bizlere.
   Kösem Sultan, eşi Sultan 1. Ahmed'in erken vefatıyla birlikte giriştiği taht mücadelesinden alnının akıyla çıksa da ne yazık ki tahta çıkan şehzadelerinin zaptı konusunda o kadar da başarılı olamadı. Sultan Murad'ın babası tarafından kardeş katlini yasaklamasına rağmen kendisiyle mücadeleye girişen kardeşlerini öldürmesine ve yıllarca naibeliğini yaptığı saltanattan oğlu tarafından uzaklaştırılmasına mani olamadığı gibi halk tarafından deli sultan olarak adlandırılan Padişah 1. İbrahim'in haremi tarafından elemine edilmekten de kurtulamamıştır.
Kösem Sultan döneminde en az kendisi kadar etkili başka hasekilerde vardı. Valide Sultan olmadan önceki dönemde Mahfiruz Sultan ile sürtüşmeler yaşasa da asıl büyük problemler oğlu 1. İbrahim döneminde yaşanmıştır.
   Hürrem Sultan ile başlayan padişaha nikahlı eş olarak gücünü arttırma durumu 1.İbrahim döneminde padişahın gözdesi Haseki Hümaşah Sultan ile de yaşandı. Sultan 1. İbrahim'in en sevdiği eşi olan Haseki Hümaşah Sultan bütün olumsuzluklara rağmen saltanatı sırasında iyi şeyler yapmaya çalışan padişahın sonunu getiren kadınlardan biridir.
Bazı kaynaklara göre Çerkez bazı kaynaklara göre de Rum asıllı olduğu söylenen Hüma Şah Sultan kadınlar saltanatının en etkili kadınlarından biriydi. cariye olarak geçirdiği sekiz senenin ardından nikah ile baş kadınlık mertebesine ulaşan, Valide Kösem Sultan'ın eski saraya sürülmesini sağlayan hasekinin ekonomik sorunlara rağmen sürdüğü sefahat hayatı bütün kaynaklardaki ortak noktadır.
Esmer güzeli sultanın etkisi o kadar büyüktür ki Kösem Sultan'ın sürgün edilmesini sağladığı gibi padişah kızları olan hanım sultanlara birer cariye muamelesi yaptığı rivayet edilir. Padişahtan bir oğlu olduğu için haseki sıfatına layık görülen Hümaşah Sultan oğlu şehzade Orhan'ın vefatıyla valide sultan olma şansını kaybeder. Telli Haseki lakabı ise ona takmış olduğu altın sırma tellerle bezeli tacı yüzünden verilmiştir. Tabii samur kürk merakı ile de tanınan sultanın halk tarafından eleştirilmesi ve itibar görmemesinin de etkisi var bu lakabın takılmasında.
Sadece padişah üzerinde etkili değildi elbette. Şehzadlerin ve hanım sultanların eğitimiyle bizzat ilgilenir, devlet adamlarıyla önemli konular hakkında görüşürdü. Ama tüm bunlar onun lüks merakının halk tarafından saygıyla karşılanmasını sağlayamazdı.
   Telli Haseki'nin eşi padişahın katlinden önce tek bir sultan ile anlaştığı söylenir. Evladını kaybetmesine rağmen padişahın en kıymetli cariyelerinden biri ve ilk erkek evladının annesi olan Turhan Sultan ile olan yakınlığı Kösem Sultan'ın boğdurulmasına uzanacak planlar zincirininde bir parçasıydı elbette.
İktidar hırsıyla yanıp tutuşan Kösem Sultan ve Telli Haseki'nin ortak bir payda da buluşması beklenemezdi dönemin konuşulları düşünüldüğünde. Padişahın katli ile eski saraya sürgün edilen Telli Haseki tahta çıkan 4. Mehmed'in annesi ve dönemin valide sultanı Turhan Sultan ile irtibatı hiç koparmamış, kendi iktidarında edindiği hatırlı dostlarıyla haberler yollamış ve genç padişahın olası katlini engelleyecek hamleler yaparak Kösem Sultan'ın bir dolap içerisinde gelininin emriyle boğdurulmasını sağlayan düzenin içerisinde yer almıştır.
Tabii bunların hepsi rivayet. Kadınlar saltanatının sonunu getiren Turhan Sultan ile birlikte hasekilik mertebesinde yavaş yavaş tarihe karışmıştır.
Yüzyıllar boyu merak konusu olan harem bir kez daha güç hırsıyla dolu, zeki kadınların hikayesini anlattı bizlere. Özünden kopup kök salmaya çalıştıkça gencecik yürekler bir taş soğukluğuna büründü.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...